-
1 sıkmak
vtbirinin elini \sıkmak jdm die Hand drücken [o schütteln]birinin gırtlağını \sıkmak jdm die Kehle zudrückenbirinin/kendi kafasına bir kurşun \sıkmak jdm/sich eine Kugel in den Kopf jagenkemerini \sıkmak ( fig) den Gürtel enger schnallen2) ( meyve) auspressen3) ( yumruğunu) ballen4) ( püskürtmek) spritzen5) ( vida) anziehenbir şeyin vidasını \sıkmak etw fester schrauben -
2 kemer
kemer Gürtel m; ARCH Bogen m; Arkade f; Gewölbe n (a des Fußes); Bund m der Hose; krumm, gebogen; Haken- (Nase);kemer altı Markthalle f;kemer köprü Viadukt m oder n;kemer patlıcanı längliche Aubergine;cankurtaran kemeri Rettungsgürtel m;damak kemeri Gaumenbogen m;emniyet kemeri Sicherheitsgurt m;su kemeri Aquädukt m (a n);kemeri dolu olmak begütert sein;kemerini sıkmak besonders fig den Gürtel enger schnallen;kemerlerinizi bağlayın(ız)! schnallen Sie sich an! -
3 kemer
См. также в других словарях:
kemer (veya kemerini) sıkmak — sıkı para politikası anlayışıyla daha az tüketmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemer — is., Far. kemer 1) Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. P. Safa 2) Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü 3) Emniyet kemeri 4) sf. Tümsekli Kemer … Çağatay Osmanlı Sözlük